23 Aralık 2014

Incredible India - pt1

Aylar olmuş yazmayalı.. Eylül ayından bu yana günlerin nasıl geçtiğini anlamadım. Ekim ayında Hindistan'daydım 12 gün kadar. Sonrasında da işler öyle bir yoğunlaştı ki neye uğradığımı şaşırdım :) neyse, yıl sonu ile birlikte düzene girdiğime göre Hindistan'ı anlatabilirim artık.

Çalıştığım şirket Earthwatch adlı organizasyon aracılığıyla her sene dünyanın değişik yerlerinde yapılan bir sosyal sorumluluk çalışmasına destek veriyor. Geçtiğimiz yıllarda Yunanistan'da yunuslar üzerine bir araştırma olmuştu mesela.. Bu senenin şanslı projeleri Amerika kıtası çalışanları için Brezilya'da bir çalışma, diğer kıtalardaki çalışanlar içinse "Hindistan Himalayalarında Arı ve Kelebekler" projesiydi.

Earthwatch yıl boyu dünyanın değişik yerlerinde farklı konulardaki projelere destek veren bir organizasyon.. Web sitesini incelemenizi tavsiye ederim. İlginizi çeken projelere ücretli bir şekilde katılabiliyorsunuz.

İş başvuru fomlarından çok daha kastırıcı bir formla başvuru yapıp heyecanla sonucu beklemeye başlıyorsunuz. Bu sene ben de başvurmaya karar verdim ve Bingo! seçildim... Hindistan'daki projeye katılacak 10 kişiden biri olma şansına sahip oldum. Yurt dışına ilk iş seyahatimi eğlenceli ve yararlı bir iş için yapacak olmak harika bir şans... Bir yandan da ilk Asya seyahatim olacağı için büyük bir heyecan.

Şirketten temsilcilerle, projede acil durumla karşılaşırsak bize destek olacak uluslararsı organizasyondan doktorlarla ve tabi ki Earthwatch çalışanları ile telekonferanslar yaparak hazırlık sürecinde neler yapmamız gerektiği ile ilgili destek aldık... Kısa kısa size de anlatayım...

Vize: Hindistan vizesi şimdiye kadar en kolay aldığım vize oldu. Sadece vize için Ankara'ya gitmem gerekti. İzmir'de konsolosluğu olmadığı için bizi oraya yönlendiriyorlar. Başvuru formunu internet üzerinden dolduruyorsunuz.. 43 dolar ve bir dolu belge karşılığında başvurunuzu yapıp parmak izinizi veriyor, aynı gün akşam 17:00'de vizenizi teslim alabiliyorsunuz. Gideceklere tavsiyem 10:00'da konsolosluk önünde hazır beklemeleri ve 43 dolar'ı bozuk şekilde getirmeleri. Yoksa koştur koştur döviz bürosu arayışına girmeniz gerekebiliyor.

Hindistan'ın ne kadar renkli bir yer olacağı daha büyükelçilik kapısında belli oluyor. İçerisi hem karamsar ahşaplarla hem de rengarenk reklamlarla kaplı. Çalışanların İngilizceleri alışık olmayana şenlik yaratıyor...

Sağlıkla ilgili hazırlıklar: Söz konusu ülke Hindistan olunca en çok düşündüren şey sağlık oluyor tabi ki. Bunun için de International SOS'ten gelen bilgileri kullandım hem de Hudur ve Sahiller Genel Müdürlüğü'ne uğramam gerekti. Bazı aşıları yapma yetkisi onlarda. İzmir'deki şubeleri Pasaport iskelesinde. Normalde iskelede vapurdan inince sağa dönüp gidiyorsunuz ya.. İşte Seyahat Sağlığı Merkezi için sola dönmeniz gerekiyor. İskelenin en ucundaki binanın köşesindeki pencereler doktora ait. Herhalde daha güzel bir ofis manzarası düşünülemez.. Neyse.. Ben tifo ve çocuk felci aşısı oldum. Normalde Hindistan için çocuk felci gerekmiyormuş fakat yeni bir yazı ile tekrar yapılmaya başlanmış. Bunlara ek olarak kırsal alanda çalışma yapacağımız için kuduz aşısı oldum. Bir de sıtmaya karşı ilaç aldım. Tetanoz ve hepatit aşılarımın koruyuculuğu devam ettiği için tekrar olmam gerekmedi. Sivrisinek'ten korunmak için %40+ DEET oranına sahip sinek kovucular da aldım ama açıkçası hiç kullanmadım. Zaten yaptığımız çalışmalar arı ve kelebek görmeye yönelik olunca üzerinize böcek kovucu sıkınca yaptığınız çalışmadan bir şey anlamak mümkün olmuyor..

Kıyafet, ıvır zıvır: Sadece Hindistan'da değil, başka ülkelere de giderken kullandığım 2 güzel eşya var. Biri iç bel çantası. Pasaportumu, kredi kartımı ve fazla paramı burada taşıyorum. Bir de içten fermuarlı kemer. Bunun içine de bir miktar parayı koyuyorum ki herhangi bir gasp vs durumunda elimde yine de para kalsın. İç çanta Deuter, kemerse Jack Wolfskin. Farklı markalarda da benzer ürünler vardır sanıyorum ki.. Bir de trekking botumu değiştirmem gerekti. Bu işte en çok zorlandığım kısım oldu. Kocaaaa İzmir'de ayağıma olan bir tek ayakkabı bulamadım. Tam mevsim geçişiymiş, modeller kalmamış vs vs.

Bir de şirketten bir paket geldi. İçinde su matarası, tshirt, ilkyardım çantası, fener, rehber kitap gibi güzel düşünülmüş bir dolu eşya vardı. Bu paketin bana ulaşması da ayrı bir çile oldu gümrük operasyonları dolayısıyla ama bu ayrı bir konu...



Hazırlık aşaması böyle... Uçak biletini THY'den aldım. Direkt İstanbul - Yeni Delhi uçuşları var. Uçuş saatleri pek hoş olmasa da direkt olması büyük avantaj.

Hiç yorum yok: