4 Mart 2015

Bir viski tadımı daha...

İlkinin tadı damağımda kalınca bir kez daha BÜMED'in düzenlediği viski tadımı ve eğitimi "Whiskey Causerie"ye gittim. Bu seferki ilkinden farklıydı. İlki Chivas Regal ve Glenfiddich'lerden oluşan bir tadımken bu Johnnie Walker ve Chardhu, Singleton gibi single maltlara yer vermişti.

Program ufak tefek bir takım atıştırmalıklarla başladı. Yer Swiss Otel olunca atıştırmalıklara da özenilmiş.. Türlü peynirler, somonlar, füme etler ve şahane çikolatalar...

Yemek fotoğraflarını kendim çekmedim. Fotoğraflar için sevgili Selim Emerson'a teşekkürler...

Bu sefer mentorumuz Ertan Engin'di... 
Nam nam..
Nam nam nam..
Nam nam nam nam...
Nam nam nam nam nam...
Uzun uzun viskinin tarihçesine falan girmeyeceğim. Bir önceki postumda bu bilgiler detaylı bir şekilde mevcuttu. Yeni öğrendiklerimse şöyle;

Viski ilk defa yüzyıllar önce papazlar ve keşişler tarafından üretiliyor. İlaç için üretiliyor ve hatta acqua vitae deniyor, hayat veren su... Kızılderililer de yakıcı etkisinden dolayı ateş veren su diyorlar..

Viski tahıllardan üretiliyor. Amerikan viskilerinde minimum %51'inin mısır olması mecburi. Şimdilerde %80 oranlarında mısır kullanılıyor. Bu arada Amerika'da Tenesse haricindeki yerlerde üretilenlere aslında viski değil, burbon deniyormuş.

İskoç viskileri yasaya göre minimum 3 yıl, ortalama 10 yıl fıçılarda bekletiliyor ve nerede bekletilirse oranın kokuları sinermiş viskinin içine.. Nehirlerin, ormanların, denizin kokusu....

Viski tadarken önce rengine bakıyoruz. Viskinin rengi bekletildiği fıçıya göre değişebiliyor. İçinde daha önce tatlı İspanyol/Portekiz şarabı beklemiş fıçılarda üretiliyorsa daha koyu bir renk alıyor.

Sonra yağlılığını kontrol ediyoruz bardağı şöyle bir çevirip. Yağlılık da yıllanmayla alakalı..

En son da kokusuna bakıyoruz ve en nihayetinde tadıyoruz. Biz de kokudan aromalarını anlamaya çalışıyoruz ama ı ıh çok zor. Enteresan bir durum var. 4 tane viskiyi tek tek  bu aşamalardan geçirerek tattık. Sonra Ertan Bey viskileri sondan başa doğru sadece koklamamızı istedi ve bingo!! Biz de aromaları ayıt edebildik. Mantığı neydi bilmiyorum ama aromalar resmen yüzümüze çarptı... Sonraki 3 viski için de aynı şey oldu. Güzel bir deneyimdi.

Bir de "ada viskisi" denen bir olay varmış. İskoçya'nın batısındaki adalarda üretilen viskilere bu ad veriliyormuş. Bu viskiler çok yoğun is ve deniz kokusu içeriyormuş ve baharatı bol viskiler oluyormuş. Bu viskiler ya çok sevilirmiş, ya da nefret edilirmiş.




Neyse gelelim bizim tattıklarımıza..

1- Black Label: içinde yaklaşık 40 çeşit viski bulunduran bir harman viski. Viskinin Everest'i de denirmiş... Göreceli tabi... %60 malt içeriyor..

2 - Double Black: baharatlı bir tadı var.... ada viskisi (bu kısmını sallamış olabilirim)

3- Gold Label Reserve: 16-18 yıllık viskilerden oluşuyor. İçindeki ana karışanlardan birisi Clynelish Single Malt Whiskey. İsi az, bal kokusu çok yoğun... Benim favorilerimden biri oluyor.

4- Platinium Label: 18-23 yıllık viskilerden oluşuyor. Ağızda çok yoğun bir tat bırakıyor.

Viskinin ana malzemeleri su, tahıl bir de peat denilen çamurumsu bir tabakaymış. Bu sadece İskoçya'da oluyormuş ve İskoç viskisinin isli tadını, kokusunu veren peat dumanının isiymiş..

Kısa bir bilgilendirmeden sonra tadıma devam.. Şimdi single malt viskilere geçiyoruz.

5- Chardhu - Black Label'ın kalbini oluşturan viskiymiş. İlk yıllarında hatta çoook uzun bi süre iki kadın tarafından üretiliyormuş bu viski. Sonrasında JW bu imalathaneyi satın almış, bir süre de aynı kadınlar üretmeye devam etmiş.

6- Singleton (12) - Eskiden sadece İngiltere'de satılan bir viskiymiş. 2 ayrı fıçıda bekletilerek üretiliyormuş.Tattıklarım arasında en beğendiğim bu oldu benim.

7- Lagavulin - Ada şarabı. Uçak yakıtı da deniyormuş. Kokusu yangından az önce kurtarılmış gibi delice isli.. Tadına da yansımış bu durum. Çok çok çok baskın bir is tadı var. Sevmekle sevmemek arasında gidip geldim. Kesinlikle denenmeli, hastası olan çok olur diye tahmin ediyorum.

Viskiyi içindeki aromaya uygun yiyeceklerle tüketmek gerekiyormuş. Badem, fındık, füme et, peynir, balık vs... Tropik meyveler de iyi gidermiş. Bir de bitter çikolata... Black Label'ı kuru erikle denememizi önerdi Ertan Bey.

Yine çok keyifli bir etkinlik oldu. Normalde viskiyle arası pek iyi olan biri değilim fakat tadımları çok seviyorum. Bir öncekinde favorim Chivas Regal 18 olmuştu, bu sefer de Singleton 12'den yana oyumu kullanıyorum..

Bana oradan bir viski lütfen, buzsuz olsun...

Hiç yorum yok: