17 Aralık 2013

15 Aralık 2013 KSK - GS maçı

Olaylar olaylar...

Maçın heyecan dolu ve olaylı geçeceği haftalar öncesinden belliydi... KSK'deki son maçta açılan "Kill Them All"pankartından sonra hakemler sahada olmasına rağmen GS'ın soyunma odasına gitmesi ile başlayan olaylar, sonra İstanbul'da GS taraflarlarının KSK taraftarlarını genç, yaşlı, kadın, çocuk dinlemeden tartaklaması herkesin aklındaydı.

Maçtan 1-1,5 saat kadar önce Arena'nın etrafı delice dolmaya başlamıştı. Ege Park'taki Starbucks'a kahve almaya gittim. Kasadaki eleman bile şöyle diyordu, "Maça mı gidiyorsunuz, ne güzel. Bu sene tüm önemli maçlar benim shiftime denk geldi. Hiç birine gidemedim. Bugün de saha kapanır zaten. Sene sonuna kadar bir daha maç izleyemeyiz." Herkesteki algı aynıydı. "Bugün olay çıkar..."

Çok geçmeden yerimize gittik. Bu sene yine VIP koltuklardayız fakat sürekli sorun yaşıyoruz. Pota altındaki tarafta koltuklarda hem plakayla yazılmış numaralar hem de etiketle yapıştırılmış numaralar var ve bunlar birbirini tutmuyor. Az seyircili maçlarda bir şekilde millet birbirinin yerine geçiyor ama kalabalık maçlarda sorun çıkıyor. Kalabalık maç seyircilerininse söylediği hep aynı "siz yanlış yere oturmuşsunuz, biz her maçta buradayız". Hangi maça geldin ki hep orada oturuyorsun, hiç görmedik seni!!! Görevlilere söylüyoruz sıkıntıyı, "Bugün çok kalabalık bir şekilde bir yere geçin" şeklinde cevap veriyorlar. Yönetim, duyun bunları hem koltuk numaralarının hem de görevlilerinin yaklaşımının yenilenmesi gerekiyor!!!

Maçta takımların ve hakemlerin performansı hakkında bir şey yazmayacağım. Bu konu başkaları tarafından yeterince konuşuluyor zaten. :)

Maç başında yine bir pankart açıldı. Kocaman bir gladyatör. Çizimler tasarım falan oldukça güzel ama ben gladyatör ya da yeni çeri imgesi ile ne mesaj verildiğini hala anlamadım :)) Benim duymadığım bir konu olabilir.


Oyun sıkıntısız ilerliyordu ta ki protokolde kavga çıkana kadar. Protokoldeki kavgadan sonra saha polis doldu, GS oyuncuları kalkanla ancak korunabildi (gladyatörle böyle bir sübliminal mesaj mı vereiliyordu acaba). Sahaya bolca ses bombası vs atıldı.


Ufuk Sarıca'nın konuşmasıyla biraz yatıştı ortalık. Hakemler geri geldi, anons yapıldı, maç tekrar başladı. Taraftar sakin bir şekilde, küfürsüz tezahüratla maçı izlemeye devam etti. (küfür için anons yapılmıştı) Bu sefer de son saniyelerde Galatasaray'dan Bonsu'nun maçı zaten 10-15 sayı önde götürmelerine ve hatta maçın neredeyse bitmiş olmasına rağmen smaç basıp bir de potada sallanması sakinleşmiş taraftarı tekrar patlattı. Ne gerek var böyle bir show'a taraftarı kışkırtacağını bile bile? Ben bile biliyorum bunun maçta yapılmaması gereken 10 kusurlu hareketten biri olduğunu... Mecburen salondan kaçtık...

Maçtan sonra Murat Özyer (protokolde dayak yiyen GS Basketbol Şube Koordinatörü) "Bu olayların bitmesi için dün milat olsun. .... Bu işler böyle giderse ben çocuğuma nasıl spor yapmasını öğütleyeceğim" diye açıklama yapmış. İzmir'deki "Kill Them All" pankartı açılan maçtan sonra taraftarı gazlayıcı tweetler atmadan önce aklı başına gelseydi, ortalık bu kadar kızışmasaydı. Neyse, bakış açısının değiştiğini görmek bile güzel bu durumda.

Her iki tarafın da hatta tüm takımların yöneticileri de sporda şiddetin hatta belki taşkınlığın engellenmesine yönelik bir şey yapsa... Özellikle çocuklar ve kadınlar maçlara rahatça gelebilse çocuklar maçtan çıktıklarında "ben de böyle oynamak istiyorum" diye gaza gelse, spora yönelse... Biz de maçlardan sonra olayları değil sadece oyunun kalitesini konuşsak....

Son bir not: Taraftarlar devre arası için Van'a yardım kampanyası düzenlenmiş. Her iki takım oyuncuları da kampanyaya destek verdi. Devre arasında saha atkı, bere, eldiven, montla doldu... Böyle hareketler görmek çok güzel....


Hiç yorum yok: